Cemaat ile NAMAZ (Soru Cevaplar)

Cemaat ile NAMAZ (Soru Cevaplar)

Konu: Cemaat ile NAMAZ

 

Selâmün aleyküm

 

Konu Anlatım sırası:

1- Cemaat ile nasıl Namaz kılınır ve Niyet edilir? (videolu)
2- Cemaat ile kılınan Namazın Fazileti? (yazılı)
3- İmam olan kişi nasıl Niyet eder? (videolu)
4- Namaz kılarken Nelere Dikkat etmeliyiz ve Nereye bakmalıyız?(Önemli) (videolu)
5- Cemaat ile Namaz kılarken veya kılacakken boş Namaz Saflarının Durumu nedir? (videolu)
5-1- Boş Namaz Safları varken Müezzinlik mahfilinde Namaz kılması câiz midir?
5-2- Cemaatin dışarıda Namaz kılma durumu hususunda dikkate alınması gerekenler. (yazılı)
5-3- Cemaatle Namaz Kılarken İmamı Görmek Şart mıdır? (videolu)

 

Yukarıdaki konu başlıklarını kapsayacak şekilde kısa ve öz bir anlatım sunmayı umuyorum RABBİMİZ ALLAH CELLE CELALÜ-HU HAYIRLISI İLE HAKKI Öğrene bilmemizi ve yaymamızı SIRF RIZASI İÇİN NASİP ETSİN ÂMîN.

 

Not: Buradaki alacağınız bilgiler ile lütfen kalmayın araştırın daha detaylı öğrenmekte fayda vardır.

 

 

1- Cemaat ile nasıl Namaz kılınır ve Niyet edilir?
Bir Hoca ve talebeleri ile uygulamalı anlatım.

 

 

2- Cemaat ile kılınan Namazın Fazileti?:

 

Cemaatle kılınan namazda safların en faziletlisi en ön saftır. Bu fazilet imama yakınlık derecesine göredir. Bununla birlikte imama en yakın kişiler imamlığa ehil olan kişiler olmalıdır. Çünkü imamın namazı devam ettirememesi gibi bir durum olduğunda, bu en yakın kişilerden birini imamete geçirebilmelidir.

İmam, bir kişiye bile namaz kıldırsa bu da cemaat sayılır. “İki kişi ve bunlardan yukarısı cemaattir”  (Buhârî, Ezân 35) hadis-i şerifi buna delildir.

Ebû Hureyre (Radıyalluh Anh)dan rivayet edilen başka bir hadis-i şerifte Rasullullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), “Eğer insanlar, ezanın ve (cemaatle kılınan namazda) birinci safın sevabını bilseler ve kura çekmeden bunu elde etmeleri mümkün olmasa mutlaka kura çekerlerdi. Eğer namazlara erken gelmenin sevabını bilselerdi, bunun için yarışırlardı. Eğer yatsı ile sabah namazlarını cemaatle kılmanın sevabını bilselerdi, bu namazlara emekleyerek dahi olsa gelirlerdi” buyurarak mescidlerde cemaatle namaz kılmanın önemine büyük vurgu yapmıştır.  (Buhârî, Ezân 9, 32)

Kainatın Efendisi (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), Ebû Musa (Radıyallahu Anh)ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifinde, “Cemaatle kılınan namazda en çok sevab alanlar, uzaklığına göre yolları, uzak ve en uzak olanlardır. Namazı bekleyip imam ile kılan kimsenin sevabı, namazı (tek başına veya az cemaatle) kılıp yatandan daha büyüktür” buyurmuştur. (Buhari, Ezân 31, I, 159; Müslim, Mesâcid 277, h. no 662)

Câbir b. Abdullah, (Radıyallahu Anh) ve bir grup sahabe, evleri mescide uzak olduğu için evlerini satarak mescide yaklaşmak istemiş, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) onlara mani olarak şöyle demiştir: “Muhakkak sizin için her adımda bir derece sevab vardır.” (Müslim, Mesâcid 279, h. no 664)

Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Cemaatle kılınan namaz(ın sevabı, kişinin) evinde ve çarşıda (yalnız) kıldığı namazdan yirmi beş (bir başka hadîs-i şerîfe göre yirmi yedi) derece ziyade olur.  (Buhârî, Ezân 30; Müslim, Mesâcid 249, Buhâri, Ezân 31)

Resûl-i Ekrem (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimizin şu sözleri de inkar sureti ile namazı ve cemaati terk edenlere tehdit olabileceği gibi herkes için de bir ihtar ve uyarma niteliği taşımaktadır: “Bütün benliğime sahip olan Allah’a yemin ederim ki, içimden şöyle geçti: Odun için emir vereyim, odun toplansın. Sonra namaz için emir vereyim, bunun için ezan okunsun. Sonra birisine emredeyim, cemaate imam olsun. Sonra kendim namaza katılmayıp (camiye gelmeyen) adamlara varayım ve evlerini başlarına yakayım. Bütün benliğime hakim olan Allah’a yemin ederim ki, onlardan biri, yağlı bir kemik yahut iyi bir çatal tırnak bulacağını bilseydi behemal yatsı namazında bulunurdu.” (Buhârî, Ezân 29)

Ashâb-ı Kehf, Allah (Celle Celâluhû) katındaki bu rütbelerine, azametlerine ve haşmetlerine (edepli olmalarına) din muhaliflerinden bir kez hicret etmekle, ayrılmaları ile ulaşmışlardır. Rasûl-i Ekrem (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) hadîs-i şerîfinde şöyle buyurmuşlardır ki: (Hak ile bâtılın) karışıklık (zamanların)da ibadet etmek bana hicret etmek gibidir.” (Müslim, Fiten 130, (2948); Tirmizî, Fiten 31.)


3- İmam olan kişi nasıl Niyet eder?  (1- Cemaat ile nasıl Namaz kılınır ve Niyet edilir? ) Fatih KALENDER Hoca efendinin anlatımı ile:

 

 

4- Namaz kılarken Nelere Dikkat etmeliyiz ve Nereye bakmalıyız?(Önemli)
Cübbeli Ahmet Hoca efendinin anlatımı ile:

 

 

5- Cemaat ile Namaz kılarken veya kılacakken boş Namaz Saflarının Durumu nedir?

Fatih KALENDER Hoca efendinin anlatımı ile:
5-1- Boş Namaz Safları varken Müezzinlik mahfilinde Namaz kılması câiz midir?

 

 

5-2- Cemaatin dışarıda Namaz kılma durumu hususunda dikkate alınması gerekenler:
(yazılı)

 

Bazı camilerin küçük olması veya cemaatin çokluğundan veya bayanlara ayrılacak bölümlerin uygun olup olmamasından kaynaklanan bir meseleyi yazmayı uygun gördük.
Şöyle ki; 1-) Caminin alt katında namaz kıldıran imama, üst kattakiler uyabilir mi? Veya tersi olması durumunda uyabilir mi? 2-) Bayanlar arkada kapalı bir odada kılacak olsalar imama uymaları caiz olur mu? 3-) imamın sesini mikrofonla duyacak olsak yeterli olur mu? Bu hususta dikkat edilmesi gereken fıkıh esaslarına dair birkaç söz söyleyeceğiz. Eş-Şurunbulâlî’nin mezhepten anladığına göre mekânların farklı olmasının namazın sıhhatine tesiri yoktur. İmama uymanın sahih olup olmamasında asıl müessir olan imama uyan kişinin imamın halini bilip bilmediğidir. Eş-Şurunbulâlî böyle dese de İbn Abidin, ed-Dürer den, er-Rahmetî’den ve daha başkalarından yaptığı nakillerle özetle şöyle der: İmama uymanın sıhhati için esasen şart olan iki durum vardır.

İmam ile farklı mekânlarda olmamak; mesela imam ile cemaatin arasında araba yolu veya onun kadar yaya yolu olsa imama uymak sahih olmaz. Ancak cami, cemaati almadığı için dışarıda kalanlar yol üzerinde saf tutmuşlarsa yolun arkasında kalanların imama uymalarında her hangi bir mahzur söz konusu değildir.

Yeter ki saflar arasında namaza durulacak yer varken kasıtlı olarak boş bırakılmasın. Söz gelimi cami kalabalık olup cemaat dışarı taşacak olsa ve saflar yolun üzerine hatta ötesine varacak olsa bunda bir mahzur lazım gelmez.

İmamın halinin, cemaate yani imama uyana kapalı kalmamasıdır. Bu ise imamı görmekle veya onu gören cemaati görmekle veya imamı ya da tek- bir alan müezzini duymakla hâsıl olur. Burada esas olan imama uyan kişinin imamla birlikte namaz fillerini yerine getirebilmesidir. Bu, imama uyanı görmekle hâsıl olabileceği gibi, imamın hareketlerini bildiren sesi işitmekle de olur.

Burada bir konuya açıklık getirmek yerinde olacaktır. Şöyle ki: El-Kâsânî, Bedâyiu’s-Sanâyi fi Tertibi’ş-Şerâi’ isimli eserinde naklettiğine göre; Nadiru’r-Rivaye olarak el-Hasen b. Ziyad, imam Ebu Hanife (Allah onlara rahmet etsin)’den şöyle nakletmiştir: imam ile ona uyan kişi arasında geniş ve uzun duvar olur ve duvarda açık bir pencere veya boşluk olmaz ise imama uymak sahih olmaz. Fakat duvar kısa ve ince olursa veya duvarda açılmış bir pencere olursa sahih olur. Bu ve emsali ibarelere dayanarak mutabaatın şartı için şöyle diyen âlimler olmuştur: “imama uyan kimsenin, imama ulaşabilir bir vaziyette olması gerekir”.

Fakat muhakkik âlimler bu görüşü doğru bulmamışlardır. Aksine doğru görüş az önce naklettiğimiz gibi; imamın halinden bir şekilde haberdar olmanın gerekli oluşudur.

El-imdâd isimli eserin sahibi eş-Şurunbulâlî diyor ki: “İhtimal kapının açık bulunması, imama naz- aran intikal tekbirleri bilinsin diye şart kılınmıştır. Kapı kapalı olduğu halde tebliğ suretiyle intikal tekbirleri işitilirse ona uymaya bir mâni yoktur.

Bir de mekân tek bir mekân sayılıyorsa altta olanların üstte olan imama veya üstte olanların altta olan imama uymalarında herhangi bir mahzur yoktur. Bu hususta arada duvar olup olmaması da neticeyi değiştirmez. Buna dair ibn Abidin Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Selem)’in hanımlarının odalarında namaz kıldığı zamanlarda sahabenin ona uymasını delil olarak getirmiştir. Buna göre imamın halinden haberdar olduğu halde mescide bitişik olan evinden imama uyan kişinin namazı sahih olur. Bu hususta da tartışma mevzuu bahis değildir.

Tartışılan nokta ise mescide bitişik olan evinin çatısından imama uyan kişinin namazının sahih olup olmayacağıdır. Sahih görüşe göre bu durumda mekânlar farklı kabul edildiğinden imama uymak sahih olmayacağıdır. (İki ayrı çatısı ve iki ayrı yan yana olan ev veya bina demek istenmiştir diye düşünüyorum. Dinisitem yazarı olarak.)

Mekân değişikliğinin namazın sıhhatine mani olmasına delil olarak, El-Kâsânî (ö.587), Bedây- iu s-Sanâyi isimli eserinde Hazreti Ömer (Allah ondan razı olsun)’in şöyle dediğini aktarır: “İmamla arasında nehir veya yol veya da kadınlardan oluşan bir saf olan kişinin namazı yoktur”

Yolun miktarının ne kadar olduğuna dair farklı rivayetler gelmiş olsa da aşağı yukarı aynı şeyi işaret etmektedirler. Şöyle ki; devenin yürüyeceği kadar, kâninin yürüyeceği kadar, katırcı yükünü yürüteceği yol genişliği kadar, ana yol sayılacak kadar vesair, hepsi üç aşağı beş yukarı günümüzde araba yolu sayılan veya onun kadar olan caddelerdir.

Nehrin miktarında ise bir ufak gemi aracının yürüyebileceği, üzerinden köprü kurulmadan insanların geçemeyeceği vb tarifler yapılmıştır.

Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da; bu kadar bir boşluğun yolun iki tarafında bulunan cemaatin arasında bulunması durumunda yolun arkasında kalanların namazının sahih olmayacağı, fakat aynı miktar boşluğun imamın arkasındaki saf ile müezzin saffı arasında bulunması durumunda ise namaz mekruh olsa da fasit olmayacağıdır.

Ezcümle: Caminin üst katında olan, alt katında bulunan imama uyması veya aksi şekilde uymasında her hangi bir kerahet söz konusu değildir. Zira mekân aynı olup değişmemiştir. Yeter ki üst katta boşluk olduğunu bilerek alt katta namaza durmuş olmasın. Zira bu durumda namaz mekruh olacaktır.

Yine aralarında duvar emsali engel bulunduğu halde cemaat, imamının halinden haberdar olacağı bir durumdaysa namazları sahih olacaktır.

Ancak şunu tekrar söyleyelim ki her durumda imamın bulunduğu bölümde hala saf tutma imkânı varken imamdan uzak bir yerde saf tutmak doğru değildir. Namazı mekruh yapar.

 

 

5-3- Cemaatle Namaz Kılarken İmamı Görmek Şart mıdır? (videolu)
Abdülhamid Türkeri Hoca efendinin anlatımı ile:

 

 

 

Kaynaklar:

Konu içerisindeki yazılı sohbetin alındığı kaynaklar.
– ismailaga.org.tr/cemaatle-namaz-kilmanin-onemi
– ismailaga.org.tr/cemaatle-kilinan-namazin-ustunlugu
– ismailaga.org.tr/cemaatle-namaz-kilmaya-dair   (– Cemaatin dışarıda Namaz kılma durumu hususunda dikkate alınması gerekenler.)

(videoları ekleyen dinisitem.com değildir.)

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ