Mevlid Gecesi (Sohbet ve Kıraat)

Mevlid Gecesi (Sohbet ve Kıraat)

Konu: Mevlid Gecesi (Sohbet ve Kıraat)

 

 

Selâmün aleyküm

 

 

Konu anlatım sırası:

***1-) Videolu Anlatım: 

Cübbeli Ahmet Hocamız tarafından yapılacaktır.
(Ahmet Mahmut ÜNLÜ Hoca Efendi.)

Konu başlıkları: 
1- Mevlid-i şerîf Kıraatı ve Mevlid Gecesi Sohbeti.
2- Mevlid-i şerîf Nedir Önemi.
3- Merhaba Kasidesi.
4- Mevlid-i şerîf Kıraatı (sadece)

 

***2-) Yazılı Anlatım:

Konu başlıkları:
1- Mevlid Gecesi ve önemini  içeren giriş yazısı. (Önemli bilgiler var.)
2- Bu Geceyi İhyâ Adına Neler Yapılmalıdır.
3- Bu gece hakkında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar.
4- Mevlid-i Şerîf Bid‘ât Değildir Hakkındaki yazı.

 

 

***1-) Videolu Anlatım:

Cübbeli Ahmet Hocamız tarafından yapılacaktır.
(Ahmet Mahmut ÜNLÜ Hoca Efendi.)

1- Mevlid-i şerîf Kıraatı ve Mevlid Gecesi Sohbeti:

 

2 Mevlid-i şerîf Nedir Önemi:

 

3- Merhaba Kasidesi:

Not: Salevât-Şerife getirileceği için ayağı kalkınız. 

 

4- Mevlid-i şerîf Kıraatı (sadece)

ÖNEMLİ: Mevlid-i Şerîf Kıraati Okunurken İçinizden bolca Sürekli
Hz. Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Peygamber Efendimize Salevât-Şerif  Getirin.

 

 

***2-) Yazılı Anlatım:

1- Mevlid Gecesi ve önemini  içeren giriş yazısı:

Mevlid, lügatte ‘doğum yeri, doğum zamanı’ anlamlarına gelmektedir. Istılahta ise Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in doğum gününü ifade etmektedir.

Yaratılmışların en fazîletlisi olan Hazreti Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem), yeryüzünü, Rebiü’l-Evvel ayının 12’sinde Pazartesi günü şereflendirmiştir. Doğumundan önce, doğumu esnasında ve sonrasında pek çok mûcizevî haller vuku bulmuştur. O’nun gelişiyle birlikte insanlık tarihi için artık yepyeni bir dönem başlamıştır. İnsanlar üzerinden birçok musibet ve meşakkat kaldırılmış, câhiliyye karanlığı yerini, ilmin aydınlığı ve nûruna bırakmıştır. Bu durum ifadesini, O’nun ‘Âlemlere rahmet’ olarak gönderildiğini beyan eden âyet-i kerîme Enbiyâ Sûresi:107 de bulmaktadır. O’nunla birlikte başlayan yeni dönem Kur’ân-ı Kerîm’de olanca açıklığıyla şöyle beyan edilmiştir:

“Andolsun ki; muhakkak Allâh inananlara karşı elbette büyük bir iyilikte bulunmuştur; hani O, (melek ve cin türünden değil de, anlaşmaları kolay olsun için) kendileri (gibi Âdem nesli)nden olan değerli bir peygamberi aralarında göndermişti ki, O (Allâh-u Sübhânehû)nun âyetlerini üzerlerine art arda okumaktadır, onları (maddî ve manevî pisliklerden) tamamen arındırmaktadır, bir de kendilerine o (yüce) Kitab (olan Kur’ân)ı ve hikmeti(; sünnet ve fıkhı) öğretmektedir. Hâlbuki şüphesiz onlar, daha önce elbette apaçık bir (sapıklık ve) dalâlet içinde bulunmuşlardı.” Âli İmrân Sûresi:164

Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in Doğumu En Büyük Mutluluk Vesilesidir.

Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in vefâtı, insanlığın başına gelen musibetlerin en büyüğüdür. Bu durum hadîs-i şerîfte şöyle ifade buyrulmuştur: “Herhangi bir musibete uğrayan müslümanlar, benim vefâtım sebebiyle başlarına gelen musibeti düşünerek teselli bulsunlar ve sabretsinler.”
(Muvatta, Cenâiz:41; Dârimî, Mukaddime:14)

 

Enes ibni Mâlik (Radıyallâhu Anh) şöyle anlatmıştır:

“Ben hiçbir zaman Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ile Ebû Bekir (Radıyallâhu Anh)ın Medîne’ye geldikleri günden daha nurlu ve daha güzel bir gün görmedim! Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in vefât ettiği günü de gördüm! O günden de daha karanlık, daha hayırsız, daha sevimsiz bir gün görmedim! Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in Medîne’ye girdiği gün Medîne’nin her şeyi aydınlanmış, vefât ettiği gün de Medîne’nin her şeyi kapkaranlık olmuştu! O’nun muazzez vücûdunu, vefâtına inanamayarak, istemeye istemeye defnettik.”
(Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, 3/221, 268, 287; Tirmizî, Menâkıb:1/3618; Dârimî, Mukaddime:14)

2- Bu Geceyi İhyâ Adına Neler Yapılmalıdır.

Hangi ibâdet ve hangi iş olursa olsun, dînîmizde her işin temeli niyettir. Bu sebeple, ‘mevlid-i nebî’yi ihyâ edecek olan kişi bu geceyi, bütün dünyevî endişelerden arınmak suretiyle sâlih bir niyetle ve mükâfatını sadece ve sadece Allah Te‘âlâ’dan bekleyerek ihyâ etmelidir.

Bu gece her şeyden evvel bolca tevbe ve istiğfâr edip bağışlanma ve âfiyet talep edilmelidir. Muhtelif salavât-ı şerîfeler elden bırakılmamalı, Kur’ân-ı Kerîm tilâvetiyle meşgul olunmalıdır. Bilhassa kaza namazı borcu olanlar, münhasıran bu günahları için af talebinde bulunmalı ve kaza namazı kılmalıdırlar. Vakti müsait olmayanlar, en azından bir günlük kaza namazlarını kılmalıdırlar.

Hâceti ve isteği olanlar bu geceyi, hususi fazîletinden de istifadeyle hâcet namazı kılarak değerlendirmelidirler. Samimiyetle yapılacak şahsî duaların yanında, ümmetin ve insanlığın geneli, İslâm coğrafyalarındaki işgal, kan, gözyaşı ve zulmün dinmesi için de dua edilmesinin lüzûmu unutulmamalıdır.

Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in ömürde en az bir kez olsun kılınmasını beyan ettikleri tesbih namazını da yine bu gecenin bereketiyle kılmak faziletli bir iş olacaktır. Bu gibi mübârek geceleri ihyanın en azı, yatsı ve sabah namazlarını cemaatle edâ etmektir. Bu gecenin varlığından haberdar olarak sadece Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in doğumuna ve gönderilişine sevinmek dahi bu geceyi ihyânın bir yönüdür.

Muhtaçları gözetmek, hayr-ı hasenât ve tasaddukta bulunmak, ilim yuvaları ve dinî müesseseleri sadaka-i câriye ile desteklemek ve sohbet meclislerinde bulunmak da yine büyük fazîletlere ve bol miktarda ecre ulaşma noktasında, bu gece unutulmaması gereken işlerdendir. Bu mübârek gecenin gündüzünü oruçlu geçirmek de bihakkın ihyâ açısından ayrıca önem taşımaktadır.

Tesbih Namazı Hakkında:  Tirmizî, Vitir, 19; İbn Mace, İkâme, 190; Ebû Dâvud, Tatavvu, 14; et-Tergib ve’t-Terhib, I, 467, 469

3- Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Mevlid-i nebî kutlamaları esnasında, Kur’ân-ı Kerîm kıraati, evrâd, ezkâr, salavât-ı şerîfe, her türlü ibâdet-taat, ayrıca şiir ve kasîdelerin dışında birtakım şarkılar söylenmesi, çalgı aletlerinin kullanılması ve merasim meclislerinin kadın-erkek karışık bir şekilde kurulması gibi gayrı meşru işlere tevessül edilerek bu mübârek gecelerin ifsadına yol açılmamalıdır.

4- Mevlid-i Şerîf Bid‘ât Değildir

Rebiulevvel ayı, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in doğduğu ay olması hasebiyle, kendisine ittiba hâlinde bulunan Müslümanların indinde, diğer aylara nazaran daha özeldir.

Ümmet-i Muhammed asırlardan beridir mağripten maşrığa kadar ikamet ettikleri coğrafyalarda Rebiulevvel ayını Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e hasretmiş, bilhassa mukaddes doğumun gerçekleştiği gece olan 12. gecede, büyük merasimler tertip etmiştir. Bu merasim gecelerinde yemekler verilmiş, ihtiyaç sahiplerine yönelik tasaddukta bulunulmuş, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in şemâilini merkeze alan sohbetler ve etkinlikler düzenlenmiş ve mevlidler okutulup hatimler indirilmiştir.

Ecdâdımız Osmanlı devrinde de Rebiulevvel ayı, büyük bir manevî coşkuyla ihyâ edilir, resmî bayram anlayışıyla büyük bir hassasiyetle değerlendirilirdi. Gün boyunca meydanlarda toplanan kalabalıklara mevlid okunur, eller hep birlikte semaya kaldırılarak topluca duâlar edilirdi.

 

 

 

 

 

Kaynaklar:
– Konu içerisindeki videoları ekleyen kanal dinisitem.com değildir.
– Konu içerisindeki yazıların alındığı adresler aşağıdadır dinisitem.com oradaki yazıların özetini alarak konu anlatımı yapmaya çalışmıştır.
1-) ismailaga.org.tr/rasulullah-sallallahu-aleyhi-ve-sellemin-butun-alemlere-rahmet-olusu
2-) ismailaga.org.tr/mevlid-gecesinin-faziletleri-ve-ihyasi
3-) ismailaga.org.tr/ihyasinin-ehemmiyeti-acisindan-mevlid-gecesi

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ